Dokuz ay karnında, bir ömür boyu bizleri yüreğinde taşıyan, dünyaya gözlerimizi ilk açtığımız andan itibaren sevgisiyle, şefkatiyle, merhametiyle kucaklayan, her anımızda yanımızda olan, hayatını evlatlarına adayan, ne yaparsak yapalım hakkı ödenemeyecek olan, en yegane, en sevdiğimiz kutsal varlığın, yeryüzünün kanatsız Meleğinin adıdır ANNE..!
Doğduğumuz andan itibaren şefkati ve sevgisiyle sarıp sarmalayan, yere göğe sığdıramayan, öpmelere koklamaya doyamayan, biz güldüğümüzde gülen, ağladığımızda ağlayan, hasta olduğumuzda uykusundan feragat edip sabahlara kadar başımızda bekleyip bizim için gözyaşı döken, bizim için her türlü fedakarlığı yapan, bizi olduğumuz gibi kabul eden, bu dünyada karşılıksız ve koşulsuz bizi canından çok seven tek kişidir ANNE..
“Cennet Annelerin Ayakları Altındadır.”
Demişti (Resulullah S.A.V.)
Ahh! Ayaklarının altı öpülesi annelerimiz..
Bizleri yetiştirmek için ne zorluklara katlandı, ne çok çileler çekti değil mi?
Gözlerinde umut, kalbinde sevgi, ellerinde şefkat, sonsuz bir özveri, her derdime derman olmaya çalışan, öpmesiyle iyileştiren, sonsuz sevgisi ile seven, hayatımda olan en değerli hazinem, en kutsal en mucizevi varlığım ANNEM.! İyi ki beni dünyaya getirdin. Sevmeyi, sevilmeyi, hayatı, iyi bir anne olmayı öğrettin benim ilk öğretmenim.
Ne anne evladını ne de evlat annesini seçebilir. İyi ki benim annemsin. Annemi seçme şansım olsaydı yine seni seçerdim. Peki ya sen? Sen anneciğim, senin evladını seçme şansın olsaydı yine beni kızın olarak seçer miydin? Kendime bu soruyu sormadan edemiyorum.
Yüreğimin Sultanı, dünyada eşi benzeri olmayan inci tanesi ANNEM!
SENİ ÇOK SEVİYORUM..
Biliyorum sende beni çok seviyorsun. Senin sevgine layık bir evlat olabildim mi bilmiyorum? Senin sevgine layık evlat olabilmek için elimden geleni yapıyorum. Kanatsız Meleğim, yüreğindeki sevgiyle tüm zorlukları aşan, umut dolu yarınları vaat eden, bana hayatı öğreten, sevgiyle büyüten, yolumu aydınlatan, kalbine sığındığım en güvenilir limanım iyi ki varsın…
Birazda anneler gününe değinmek istiyorum..
364 gün annelerini unutup, sadece bir gün hatırlayanlar var. Hatta Huzur Evlerinde evladım gelecek diye bu günü özlem ve sevinçle, umutla bekleyen ANNELER…
Huzur evi gerçekten huzurlu dolu mu,
ki annelerinizi oraya bıraktınız? O kadar huzur dolu ise siz evlatlar neden orada yaşamadınız? Hiç denediniz mi huzur evinde bir kaç gün kalmayı? Hiç merak ettiniz mi nasıl bir yer diye? Anneniz sizi yere göğe sığdıramayıp, sevgiyle ve şefkatle sarıp samalayıp nice zorluklar ve fedakarlıklar ile sizi büyütürken, siz annenizi evinizin bir köşesine, bir odasına sığdıramadınız mı? Yazık çok yazık…
“Annesinin gönlünü kıran büyük günah işlemiş olur.”
Ne de güzel söylemiş;
(Sevgililer Sevgilisi Peygamber Efendimiz)
Annesinin gönlünü kıran, hatırlamayıp unutan, gözyaşı içinde bırakan, sadece anneler gününde hatırlayanlara vah ki ne vah! Sizi dünyaya getiren, nice çile ve zorluklar ile büyüten, annenizi en yegane varlığınızı unutmak ne acı..
Hiç aklınıza gelmiyor mu sizi uyuturken anlattığı masallar, saçlarınızı okşadığı sarılıp kokladığı anlar. Canınız hiç yanmıyor mu?
Annenizi 364 gün unutup sadece bir gün hatırlamak, böyle midir evlat olmak? Sizlerde anne babasınız ya sizlerde bir gün böyle unutulursanız? Hiç düşündünüz mü?
Yılın bir günü değil, size her yıl 365 gün ömrü boyunca annelik yapan annenizi bir gün değil her gün hatırlayın.
Anneyi sevmek cenneti sevmektir. Unutmayın anne cennete açılan en değerli kapıdır.
Anne sevgisi okyanus gibidir, asla bitmez ve tükenmez..
Bizi 9 ay karnında bir ömür yüreğinde taşıyan, bin bir zorlukla büyüten, karşılıksız seven, şefkati ve merhametiyle kucaklayan, hayatını evlatlarına adayan, her zaman her anımızda yanımızda olan, başta Şehit anneleri olmak üzere, güzeller güzeli, kanatsız meleğim, başımın tacı canım annemin ve tüm annelerin;
Anneler Gününü Kutluyorum
Kaç yaşında olursanız olun annesiz kalmak yetim kalmaktır.
Rabbim benim ve sizlerin annelerini başımızdan eksik etmesin Amin.
Bir gün değil her gün anneler günüdür diyerek burada sözlerime son veriyor, her birinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, Yüce Allah’a emanet ediyorum…
“Kim inanarak ve karşılığını yalnızca Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”
Hz. Muhammed (S.A.V.)
Ramazan ayının bereketi ve feyziyle dolu günlerinin sonsuz huzuruna ve mutluluğuna şahitlik ettiğimiz bu günlerde, içimizde ki duyguların derinliği artar. Oruç tutmanın fazileti ve manevi yükselişiyle birlikte, iftar sofralarında ki birleşme ve dayanışma duyguları bizi sarmalar ve daha da güçlenir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor;
“Ramazan ayı insanlar için bir hidayet rehberi doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olan Kur’an-ı Kerim’in indirildiği aydır. Öyle ise içinizde kim bu aya ulaşırsa oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutsun. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez.
(Bakara Suresi 185. Ayet)
Ramazan ayının gelişiyle birlikte hayatımızda yeni bir düzen başlar. Sahur ve iftar sevinci, okunan hatimler, ibadetler ve dualarla dolu yardımlaşmanın olduğu zaman dilimine dönüşür. Kılınan teravih namazı ile birlikte Rabbimize bir adım daha yaklaşırız.
Ramazın’ın gelişi nefislerimizle yüzleşmemizi, hatalarımızı ve gühahlarımızı fark etmemizi sağlar. Günahlardan arınmamız için bir fırsat sunar. Ramazan ayı Oruç ve Kur’an ayıdır. Ramazan ayı denildiğinde Kur’an, Kur’an denildiğinde Ramazan ayı akla gelir. Bu mübarek ay müminlerin Kur’an’ı Kerim’le buluştuğu, Rabbiyle konuştuğu bir aydır. Ramazan ayında yapılan her ibadetlerin karşılığında bire bin misli sevap ve mükafatın verildiği, hatalardan ve günahlardan arınma, temizlenme af ve mağrifete erme ayıdır.
Rabbim mübarek Ramazan ayını bizlere vatanımıza, milletimize ve tüm İslam alemine kurtuluş vesilesi eylesin. Dünya üzerinde düşmanların zulmüne uğrayan tüm müslüman kardeşlerimizin kurtuluşa, felaha ermesini düşmanların helak olmasını nasip eylesin Amin.
Sizlere naçizane kendi kalemimden Ramazan ayı sevinci ve ruhunu yaşatmak için yazdığım şiirimi bırakıyorum..
RAHMET KAPISI
Ramazan’ın bereketi, üzerimize serpilir,
Gönüllere huzur, ruha aydınlık gelir.
Tutulan oruçla kalpler filizlenir,
Mümin Rabbe yaklaşır, kul olmakla şereflenir.
Geceler teravihle ışıldar, ruhlara dolup taşar,
Rahmetle buluşur, son bulur yürekteki sıkıntılar.
İftar sofralarında birlik ve beraberlik yaşar,
Ramazan’ın rahmeti, tüm müminleri kucaklar.
Rahmet kapısı, ardına kadar açılır,
Kurtuluşa ermek isteyen ibadetle yarışır.
Ramazan ayı bereketin en yücesi,
Kabul edilir cümle duaların nicesi.
Sahurla birlikte aydınlanır gönüller,
Kılınan teravih namazı ile coşuyor yürekler.
Oruç tutulur, beden ve ruhlar temizlenip arınır,
İnsan kendini, yeniden doğmuş sanır.
Ramazan ayında dualar yükselir göklere,
Eller semaya açılır huzur dolar yüreklere.
Kabul eyle dualarımızı, affeyle bizi merhametinle,
Nice Ramazan Bayramını nasip eyle bizlere…
Ramazan ayının feyzine, bereketine, rahmetine, af ve mağrifetine nail olmak dileğiyle. Rabbim bizlere nice Ramazan ayına kavuşmayı ve Bayramına erişmeyi nasip eylesin Amin.
Her birinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, bu mübarek günlerde dualarınızın kabul olmasını ve Rabbe olan bağlılığınızın artmasını diliyor sözlerime burada son vererek sizleri Yüce Allah’a emanet ediyorum…
Her kadın birer anne değil miydi? Cennet annelerin ayakları altındaysa neden annelere kadınlara gereken değer verilmedi?
Tek suçlu kadınlara değer vermeyen sevgi göstermeyip öteleyen, evin yemeğini yapsın, hizmet etsin, çocuk doğursun diye bekleyen kadınları bir obje gibi görüp, şiddet gösteren erkekler mi?
Yoksa onları bu şekilde yetiştiren anneler mi? Erkek ve kız evladını ayırt eden, her bakımdan oğlunu daha üstün tutan, kızının isteklerini arka plana itip, oğlunun her istediğini yerine getiren, “Benim oğlum büyüyünce ne canlar yakacak, erkek değil mi? Tabii ki yapacak yakışır oğluma,” diye erkek evladın her yerde üstün olduğunu öğreten, zarar verecek dahi olsa dilediği herşeyi yapabileceğine izin vererek bu kapsamda yetiştiren anneler mi?
Düşünüyorum da asıl suçlu kim bilemiyorum.
Oğullarını bu şekilde yetiştirmiş anneler mi? Yoksa erkekler mi?
Veya her ikisi mi?
Sizler asıl suçlunun kim olduğunu biliyor musunuz?
Gerçekten kadınlar, erkeklerin düşmanı mıdır?
Yoksa, kadınların düşmanı erkekler mi?
Yıllardır bunun tartışmasını yapıyorlar. Öyle bir hale getirdiler ki maalesef birbirlerini düşman olarak gören kadın ve erkek olarak kendini üstün gören ve üstün göstermeye çalışan varlıklar haline geldik.
Ne kadar acı değil mi? Sevgiyi, saygıyı hakkı, hukuku unuttuk, her şeyden önemlisi kadın ve erkeğin bir elmanın diğer yarısı gibi birbirini tamamlayan bir bütün, aile olduğunu unuttuk..
Kadını anlamayan, ona hak ettiği değeri vermeyen haklarına riayet etmeyip saygı, sevgi göstermeyen erkekler; onları anlamak için çaba sarf etmez, üzerine bir sürü şikayet ekler, her isteğinizin arzunuzun yerine getirilmesini bekler, biz kadınlardan en iyi en mükemmel hizmeti yapmasını istersiniz. Öfkeyle konuşup bağırıp çağırarak, şiddet uygulayıp üstünlük sağlamaya çalışarak, kazandığınızı zanneder ancak, kaybeden siz olur kadının nefretini kazanırsınız.
Nefretini kazandığınız kadından sevgi, saygı görmeyi beklemeyin kadından alacağınız tek şey beddua olur. Unutmayın ki beddua ile Allah arasında perde yoktur. İki yakanız bir araya gelmez, belinizi doğrultamazsınız. Alınan her beddua ahirete kalmaz bedeli bir gün ödenir.
Ne diyor Hz. Mevlana;
“Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa?
Bilemezsin, bilseydin ödün kopardı.”
Onları kırmayın incitmeyin, ilişkinize zarar verir zehirlersiniz. Kadın sabırlıdır, fedakardır, eştir, kardeştir, sevgilidir, anadır her ne kadar kırılsada affeden, şefkati ve sevgisiyle sarıp, sarmalayan kucaklayandır.
Kadınları bir kitap gibi okusanda anlamaya ömür yetmez dediniz, onu anlamamayı seçtiniz. Kadınları anlamak tanımak çok kolaydı aslında. Gelin elinize bir çay veya kahve alın, sohbete başlayalım size kadınları anlatayım.
Kadınları anlamak istiyorsanız sizinle konuşurken başka şeylerle meşgul olmak yerine gözlerinin içine bakarak dinleyin, hıhı, tamam, anladım diye geçiştirmek yerine, duygularını ciddiye alarak hissetmeye çalışın önemseyin, isteklerine saygı gösterin. Pahalı hediyeler değil sizden değerli olduğunu hissettirmenizi isterler.
Kadın ne ister bilir misiniz?
Sevgi, saygı, aşk, şefkat, değer ve ilgi ister. Onu tam anlamıyla sevdiğinizi ve sahiplendiğinizi görmek ve bilmek ister. Onlara büyük hediyeler almanıza gerek yok, ona küçük sürprizler yapmak, gözlerine bakıp güzel sözler söylemek, zaman ayırıp ilgilenmek sadece özel günlerde değil her gününüzü özel ve güzel kılmalı aşk ve sevgiyle davranmalısınız. Kadınlara vereceğiniz en büyük, en güzel hediye sevmek ve değer vermektir.
Refik Halit Karay ne güzel söylemiş;
“Kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur.”
Bütün güzellikleri içinde barındıran, sadece sesiyle, sözleriyle değil, nefesiyle de varlığını hissettiren, hayatın en mukaddes varlığı, en nadide çiçeğidir. Hayatın renklerini en güzel yansıtırlar. Sevgi dolu yürekleriyle etrefına her zaman neşe ve mutluluk saçar.
Kadınlar Cennete açılan kapının anahtarıdır!
Bir bakışla insanın içini ısıtır, bir gülümsemesi ile tüm dertleri unutturur. Kadınlar; incelikle resmedilmiş bir tablo gibi şaheser, nakış, nakış ilmek, ilmek işlenmiş her detayıyla büyüleyici bir çiçektir. Kadınlar, erkeklere Allah tarafından verilmiş en mükemmel en değerli hediye, en kutsal emanettir…
Son olarak şunu söylemek istiyorum;
Kadınların bir gül veya bir diken olmaları size bağlı. Unutmayın! Kadınlar ve erkekler düşman değildir, birbirleriyle bir bütün olup mutluluğa erişir. Kadınlar sevgi saygı ve ilgi ile beslendiği zaman, tüm zorlukların üstesinden gelecek güce sahiptir. Kadınlar hayatın en kıymetli cevheridir onların kıymetini bilmek, onlara gereken sevgi, saygı ve değeri vermek mutluluğa giden yoldur aslında..
Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.
Hz. Muhammed (S. A. V)
Ne kadar güzel söylemiş değil mi Peygamber Efendimiz ve son noktayı koymuş bunun üzerine söylenecek başka söz yoktur diyorum…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun
Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.
Her birinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, en güzel olan Allah’a emanet ediyorum…
News
