KADINLAR CENNETE AÇILAN KAPININ ANAHTARDIR.!

“Cennet annelerin ayakları altındadır.”      Demişti (Resulullah Sav.)   Her kadın birer anne değil miydi? Cennet annelerin ayakları altındaysa neden annelere kadınlara gereken değer verilmedi?   Tek suçlu kadınlara değer vermeyen sevgi göstermeyip öteleyen, evin yemeğini yapsın, hizmet etsin, çocuk doğursun diye bekleyen kadınları bir obje gibi görüp, şiddet gösteren erkekler mi?   Yoksa onları bu şekilde yetiştiren anneler mi? Erkek ve kız evladını ayırt eden, her bakımdan oğlunu daha üstün tutan, kızının isteklerini arka plana itip, oğlunun her istediğini yerine getiren, “Benim oğlum büyüyünce ne canlar yakacak, erkek değil mi? Tabii ki yapacak yakışır oğluma,” diye erkek evladın her yerde üstün olduğunu öğreten, zarar verecek dahi olsa dilediği herşeyi yapabileceğine izin vererek bu kapsamda yetiştiren anneler mi?   Düşünüyorum da asıl suçlu kim bilemiyorum. Oğullarını bu şekilde yetiştirmiş anneler mi? Yoksa erkekler mi? Veya her ikisi mi? Sizler asıl suçlunun kim olduğunu biliyor musunuz?   Gerçekten kadınlar, erkeklerin düşmanı mıdır? Yoksa, kadınların düşmanı erkekler mi? Yıllardır bunun tartışmasını yapıyorlar. Öyle bir hale getirdiler ki maalesef birbirlerini düşman olarak gören kadın ve erkek olarak kendini üstün gören ve üstün göstermeye çalışan varlıklar haline geldik.   Ne kadar acı değil mi? Sevgiyi, saygıyı hakkı, hukuku unuttuk, her şeyden önemlisi kadın ve erkeğin bir elmanın diğer yarısı gibi birbirini tamamlayan bir bütün, aile olduğunu unuttuk..   Kadını anlamayan, ona hak ettiği değeri vermeyen haklarına riayet etmeyip saygı, sevgi göstermeyen erkekler; onları anlamak için çaba sarf etmez, üzerine bir sürü şikayet ekler, her isteğinizin arzunuzun yerine getirilmesini bekler, biz kadınlardan en iyi en mükemmel hizmeti yapmasını istersiniz. Öfkeyle konuşup bağırıp çağırarak, şiddet uygulayıp üstünlük sağlamaya çalışarak, kazandığınızı zanneder ancak, kaybeden siz olur kadının nefretini kazanırsınız.   Nefretini kazandığınız kadından sevgi, saygı görmeyi beklemeyin kadından alacağınız tek şey beddua olur. Unutmayın ki beddua ile Allah arasında perde yoktur. İki yakanız bir araya gelmez, belinizi doğrultamazsınız. Alınan her beddua ahirete kalmaz bedeli bir gün ödenir.   Ne diyor Hz. Mevlana; “Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa? Bilemezsin, bilseydin ödün kopardı.”   Onları kırmayın incitmeyin, ilişkinize zarar verir zehirlersiniz. Kadın sabırlıdır, fedakardır, eştir, kardeştir, sevgilidir, anadır her ne kadar kırılsada affeden, şefkati ve sevgisiyle sarıp, sarmalayan kucaklayandır.   Kadınları bir kitap gibi okusanda anlamaya ömür yetmez dediniz, onu anlamamayı seçtiniz. Kadınları anlamak tanımak çok kolaydı aslında. Gelin elinize bir çay veya kahve alın, sohbete başlayalım size kadınları anlatayım.   Kadınları anlamak istiyorsanız sizinle konuşurken başka şeylerle meşgul olmak yerine gözlerinin içine bakarak dinleyin, hıhı, tamam, anladım diye geçiştirmek yerine, duygularını ciddiye alarak hissetmeye çalışın önemseyin, isteklerine saygı gösterin. Pahalı hediyeler değil sizden değerli olduğunu hissettirmenizi isterler.   Kadın ne ister bilir misiniz? Sevgi, saygı, aşk, şefkat, değer ve ilgi ister. Onu tam anlamıyla sevdiğinizi ve sahiplendiğinizi görmek ve bilmek ister. Onlara büyük hediyeler almanıza gerek yok, ona küçük sürprizler yapmak, gözlerine bakıp güzel sözler söylemek, zaman ayırıp ilgilenmek sadece özel günlerde değil her gününüzü özel ve güzel kılmalı aşk ve sevgiyle davranmalısınız. Kadınlara vereceğiniz en büyük, en güzel hediye sevmek ve değer vermektir.   Refik Halit Karay ne güzel söylemiş; “Kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur.”   Kadın; hayatın mihenk taşı, yaşamın örgüsü, varoluşun temeli hayatın ta kendisiydi aslında..   Bütün güzellikleri içinde barındıran, sadece sesiyle, sözleriyle değil, nefesiyle de varlığını hissettiren, hayatın en mukaddes varlığı, en nadide çiçeğidir. Hayatın renklerini en güzel yansıtırlar. Sevgi dolu yürekleriyle etrefına her zaman neşe ve mutluluk saçar.   Kadınlar Cennete açılan kapının anahtarıdır! Bir bakışla insanın içini ısıtır, bir gülümsemesi ile tüm dertleri unutturur. Kadınlar; incelikle resmedilmiş bir tablo gibi şaheser, nakış, nakış ilmek, ilmek işlenmiş her detayıyla büyüleyici bir çiçektir. Kadınlar, erkeklere Allah tarafından verilmiş en mükemmel en değerli hediye, en kutsal emanettir…   Son olarak şunu söylemek istiyorum; Kadınların bir gül veya bir diken olmaları size bağlı. Unutmayın! Kadınlar ve erkekler düşman değildir, birbirleriyle bir bütün olup mutluluğa erişir. Kadınlar sevgi saygı ve ilgi ile beslendiği zaman, tüm zorlukların üstesinden gelecek güce sahiptir. Kadınlar hayatın en kıymetli cevheridir onların kıymetini bilmek, onlara gereken sevgi, saygı ve değeri vermek mutluluğa giden yoldur aslında..   Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür. Hz. Muhammed (S. A. V) Ne kadar güzel söylemiş değil mi Peygamber Efendimiz ve son noktayı koymuş bunun üzerine söylenecek başka söz yoktur diyorum…     8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun   Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Her birinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, en güzel olan Allah'a emanet ediyorum…   Esma YILMAZ  ( Kutup YILDIZI )